Uzun bir aradan sonra tamamen yeni bir ülke gezi yazısı ile buralardayım 🙂

Bu aralar epeyce yoğun talep gören Myanmar ya da diğer bir adı ile Burma’ya geçen hafta gitme fırsatı buldum. İşte size detaylar:

Öncelikle Şangay’dan Myanmar’a gideceklerin Hong Kong’dan vize alması gerekmekte. Kapıdan vize alma durumunu internetten araştırmanızı tavsiye ederim. Ben acenta aracılığıyla yaptığım vize başvuru onayı için yaklaşık iki hafta bekledim.

Myanmar için farklı havayollarının aktarmalı seferlerini programınıza göre seçebilirsiniz. Ben China Easthern’in Kunming üzerinden Yangon uçuşunu tercih ettim.Kunming havaalanını yıllar önce Bangladeş’e gitmek için kullanmış , havaalanı şartlarından pek memnun kalmamıştım. Şimdi ise karşımda gayet modern, tamamen yeni bir havaalanı bulunmakta.

Myanmar uçuşu, Şangay Hongqiao havaalanından Kunming’e 3 saat, Kunming’den de eski başkent Yangon’a 2 saat sürmekte. Ama toplam yolculuk süresine baktığınızda yaklaşık 12 saat’i almakta. Şangay’dan bavulumu kabine almadığım için Kunming havaalanında biraz koşuşturdum. Size tavsiyem bavulunuzu kabin yapıp rahat rahat gate’e gitmeniz olacak.

Yok bavulu ille de vermeniz gerekiyorsa , onda da sıkıntı yok. İki uçuş arası yaklaşık 2 saat süre var bu da Bavul,check in, gümrük işlemleri ve sonrasında hala bir kahve içmeye vakit bırakıyor. Tabii tüm bunlar pazar günü uçuşu yapmak isteyenler için.

Myanmar’a iniş öncesi mutlaka giriş kartı doldurmayı unutmayın. Aynı şey çıkışta da geçerli.

   

Myanmar’ın para birimi Kyat. USD ile de tüm ödemelerinizi rahatça yapabilirsiniz. Yalnız dolarların çok eski olmamasına dikkat, özellikle de  restorantlarda sıkıntı olabiliyor 🙂 Havaalanında ya da kalacağınız otelde para bozdurabilirsiniz. Hemen hemen her yerde ATM mevcut. Para çekmek isteyenler kredi kartlarını (visa-master) otellerde ya da turistik yerlerde kullanabilirler.

61 milyondan fazla nüfusa sahip olan Myanmar’da, ana dilleri (myanmar ya da burmese) haricinde İngilizce de epeyce yaygın olarak kullanılmakta.

Myanmar halkının %90’ı Budist. Sokaklarda gencinden yaşlısına epeyce Monk görmek mümkün. Geri kalan halk Hristiyan, Müslüman ve Hindu dinine bağlı.

     

Myanmar’da üç farklı mevsim yaşanmakta.

Bunlar; sıcak sezon, yağmur sezonu ve de serin (soğuk) sezon.

Biz yağmur sezonunun başlamasına yakın gittik. Sıcaklık ile beraber nem gündüz bizi epeyce zorladıysa da akşamları hava daha bir normale dönüyordu.

Gelelim Myanmar ve eski başkenti  ya da en büyük şehri olan Yangon’a;

Öncelikle şehir çok temiz, iki şeritli geliş gidiş yolları ve de gayet modern taksileriyle gelişmiş bir şehir görünümünü çoktan almış. Myanmar’da araba kullanımı sağ taraftan yapılmakta. Şehirde motorsiklet kullanımı yasak. Ulaşım ya toplu taşıma araçları (otobüs ya da küçük kamyonetlerle) ya da taksi ile yapılmakta. Taksi epeyce ucuz. Havaalanından merkeze 45 dakikada sadece 10 $’a gidiyorsunuz. Taksi şöförlerinin çoğu İngilizce konuşmakta. Taksilerde henüz taksimetre olmadığından taksiye binmeden önce adresinize göre fiyatı konuşmanızı tavsiye ederim. (Taksilerin diğer araçlardan kolayca ayırt edilmesi için plakaları kırmızı renkli ve İngilizce harfli yapmışlar)

         

Lokasyon olarak baktığımızda Bangladeş, Hindistan, Çin, Tayland, Laos ile sınırları bulunmakta. Bu da genel kıyafet ve de dış görünüşte benzerlik yaratmakta.

Mesela Bangladeş ve Hindistan’da gördüğünüz erkeklerin giydiği uzun etek (longly) burada epeyce yaygın. Yine daha önce Bangladeş ve Hindistan’da gördüğüm, hafif kafa yapan, erkeklerin çiğneyip tükürdüğü kırmızı renkli bir çeşit yaprak burada da Myanmar erkeklerinin bir çoğu tarafından çiğnenip tükürülmekte 🙁

Ama bunları bir yana bırakırsak Myanmar ya da eski adı ile Burma’nın kendine has özellikleri de bulunmakta.

Halk güler yüzlü, yardım sever ve epeyce espirili. Özellikle taksi şöförleri süper eğlenceli. Merhaba anlamına gelen Mingalaba’yı pratik yapmanızı öneririm. Ben ilk başlarda Türkçe merhaba’ya çok benzetmiştim 🙂

Bayan ve çocuklar yüzlerine sarı renkli thanaka adlı ağaç yapraklarından elde edilen bulamacı sürüyorlar. Yakıcı güneşe karşı deriyi koruduğuna inanıyorlar.

Yeme içme açısından da son yıllarda yerli ve yabancı damak tadına uygun restorantlar hizmete açılmış. Lüks restoranlardan sokak restoranlarına kadar her çeşit yemeği deneyebilirsiniz. Özellikle Çin, Hint, Tayland ve Myanmar opsiyonlarını içinde bulunduran restoranlar bizim tercihimiz oldu. İsteyenlere Japon ve Kore yemeği opsiyonları da mevcut. Son dönemde epeyce otel açılmış. 5 yıldızlı otellerden Sule Shangri La (Traders olarak da geçiyor) ya da Park Royal’i hem lokasyon hem de hizmet anlamında tercih edebilirsiniz.

         

Gezilecek yerleri bir sonraki yazımda bulabilirsiniz..