Koh Phangan – Thailand
Son bir kaç senedir Nisan aylarını deniz tatili için kullanıp ya Filipinler ya da Tayland’a gitmeyi tercih ediyoruz. Filipinler’in denizini daha yüzülebilir bulur, tüm arkadaşlarımıza da Boracay’ı tavsiye ederdik. Ama maalesef son dönemde favori lokasyonumuzun denizinin uzun süre yosunlu kalması , bizim de planları tekrar Tayland’a çevirmemize vesile oldu 🙂
Geçen iki Tayland gezimizde sırasıyla Phuket ve Koh Samui yapmış, her iki seferde de otel ve lokasyondan memnun kalsak da deniz yerine havuzda yüzmeyi tercih etmiştik (denizin dalgalı ve suyun bulanık olması) Bu sefer sevgili eşim detaylı araştırmalarından sonra yeni bir ada tatili için tüm hazırlıkları yaptı. Koh Samui’ye hızlı botla 40 dakika mesafedeki bu ada diğer gezdiğimiz adalara göre daha bakir, denizi daha sakin ve de temiz idi. Ayrıca ada çevresindeki farklı bir sürü plaj, size hem bütçeniz dahilinde hem de zevkinize göre opsiyonlar sunmakta (ister 5yıldızlı otellerde ister bungalow’larda konaklayabilirsiniz)
Biz tercihimizi butik otel tarzındaki Buri Rasa Village’dan yana yaptık. Öncelikle Şangay’dan gece Singapur airlines ile Singapur’a ordan da Koh Samui’ye uçtuk. Ardından otelin servisi ile Koh Samui limanından Koh Phangan adasına 40 dakikada , otelimizin bulunduğu sahile indik. Sahil boyunca 3 ya da 4 farklı otelin bulunduğu bu sahilin kumsalı ve denizi gerçekten diğer kaldığımız adalara göre daha farklıydı. Tabiiki Boracay kadar geniş kumsalı olmasa da ince ve altın sarısı kumları, hem deniz’in hem de coconot ağaçlarının yeşili ile birleşince ortaya güzel bir deniz tatili çıkıyor 🙂
Otelimizin bulunduğu alan içinde ufak bir meydan olması bizi özellikle öğle sıcağında hem serinlemek hem de bu esnada spor kanallarından gündem maçlarını izleme olanağı sağladi. Biz ilk gün Golden State vs Spurs maçına denk geldik (eşim Spurs ben ise Golden State’çiyiz)
Gündüzleri genelde sahilde tembellik yaparak geçirip (sıcak deniz,kumsal ve yakıcı güneş) öğle ve akşam yemeklerimizi ya kaldığımız otelin restorant ‘ında( özellikle dans şov ya da canlı müzik yapılan zamanlarda) ya da sevgili eşimin foursquare sayesinde bulduğu Tay yemekleri yapan restorant’da yedik . Yemekler gerçekten güzeldi 🙂
Kaldığımız süre içerisinde tabiiki bir kaç aktivite yapma fırsatı da bulduk. Bunlardan ilki balayı için Koh Samui’de bulunan sevgili arkadaşlarımızın bizi ziyarete gelmeleri oldu.
Heyecanlı bir bekleyişten sonra adamızı ulaşan dostlarımız ile güzel bir kahvaltı sonrası, hem deniz sefası yapıp hem de görüşmediğimiz süre zarfının acısını hoş sohbet çıkardık. Maalesef geri dönüş yollarının uzun olması ve ertesi gün de adadan ayrılacak olmaları sebebiyle günü erken bitirdik ama inşallah bir sonraki sefere daha uzun soluklu bir tatil planlaması yapabiliriz.
Bir sonraki gün adada görülecek yerleri otel’in ayarlamış olduğu günlük tur sayesinde güzelce gezdik. Sırasıyla Thong Nanag şelalesi ardından Malibu Sahili ve Haad Son Sahilini gezdik. Bu gezide ben en çok Malibu sahilini beğendim ama tabii Haad Son sahilinde de gün batımı bir başka güzeldi 🙂 Hatta bu yüzden akşam üzeri sahil turistlerle doldu taştı.
Ada’yı gezerken bizim gibi turist olan bir çok kişinin motorsiklet ile ada içerisinde dolaştığımı gördük bu da bize bir sonraki gün için motorsiklet kiralayıp adayı kendi başımıza gezme ilhamını verdi. Bu sayede bir iki Yoga merkezi de bularak, bir sonraki gelişimiz için adada yapılacaklar listemizin en üst sırasını oluşturmaya başladık.
Yavaş yavaş bir tatilimizin daha sonuna gelmiştik, istemeye istemeye tüm hazırlıkları bitirip Koh Phangan adasındaki son kez akşam yemeğimizi sahilde yiyerek odamıza çekildik. Bir sonraki gün uzun bir yolculuk bizi bekliyordu 🙂
Leave a Reply